Bahçeli ve Öcalan “Umut Hakkı”

22 Ekim 2024 tarihinde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Türkiye’nin siyasi arenasında büyük yankı uyandırdı. Bahçeli, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın TBMM’de konuşma yaparak örgütü lağvetmesini ve “umut hakkı” başvurusunda bulunmasını önerdi. Bu çağrı, hem siyasi partiler hem de kamuoyu tarafından çeşitli tepkilerle karşılandı.
Bahçeli’nin bu çağrısı, terörle mücadeledeki kararlılığı ve dirayeti sorgulatan bir adım olarak değerlendirildi. Özellikle, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel gibi muhalefet liderleri, bu öneriyi sert bir şekilde eleştirdi. Dervişoğlu, “Atatürk’ün kurduğu meclisin kürsüsünden, terörist başları ve yardakçıları değil, ancak ve ancak Mustafa Kemal’in mirasçıları konuşabilir” diyerek tepkisini dile getirdi.
Öcalan’ın “umut hakkı” başvurusu ise, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarına dayandırılarak, tecrit koşullarının insanlık suçu olarak nitelendirilmesiyle savunuldu. DEM Parti, Öcalan’ın serbest bırakılması ve Kürt sorununun çözümü için bu adımın atılması gerektiğini belirtti. Ancak, bu öneri, terörle müzakere ve barış sürecinin meşruiyetini sorgulayan kesimler tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı.
Bu süreçte, Bahçeli’nin çağrısının, terörle mücadeledeki kararlılığı zayıflattığı ve teröristlerin meşruiyet kazanmasına yol açabileceği endişeleri dile getirildi. Ayrıca, Öcalan’ın TBMM’de konuşma yapmasının, terör örgütü PKK’nın propagandasına hizmet edebileceği ve toplumsal huzuru bozabileceği de vurgulandı.
Sonuç olarak, Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de yaptığı çağrı ve Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı” başvurusu, Türkiye’nin terörle mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir. Ancak, bu adımın, terörle mücadeledeki kararlılığı zayıflatabileceği ve toplumsal huzuru bozabileceği endişeleri göz ardı edilmemelidir.
Günün Sözü ; “Terörle müzakere, barışa değil, daha fazla kaosa davetiye çıkarır.”







You must be logged in to post a comment Login